Page 38 - Nurettin Çarmıklı Babama Söz Verdim
P. 38
Çocuktuk; oyuna dalıp tas kebabını kaçırdığımız olur-
du. Aslında çocuk olduğumuz için annemin kızdığı her
huy bizde vardı. Yani pistik, dağınıktık. Bütün çocuk-
lar öyleydi. Akşama kadar tozun toprağın içinde oyna-
yıp kirlenmemek mümkün mü?
Biz üstümüzü başımızı kirletir, ortalığı dağıtırdık, an-
nem de cezamızı verirdi. Annemin cezalandırma tar-
zı da ilginçti. Örneğin, bir suç işledikten sonra bana
“Git, ısırgan getir” derdi. Gider getirirdim. Sıkıysa ge-
tirme. Getirmesem, biliyorum ki cezanın dozu artacak.
Ben ısırganı getirirdim, o da getirdiğim ısırganı panto-
lonumun içine sokardı. Isırganın nasıl dağlayıp yaktığı-
nı şimdiki çocuklar pek bilmez. Pantolonunuzun içinde
çıplak etin üstünde ısırganı bir düşünün. Annem tepem-
de bekler, ben kıvranır dururdum.
Annemin terlik cezası da meşhurdu. Terliğini ayağın-
dan çıkarır, atar, bana da “Git getir” derdi. Daha o ter-
liği ayağından çıkarıp attığında başıma gelecekleri bi-
lirdim. Bilirdim ama nedense o cezaların hiçbiri aynı
suçları tekrar tekrar işlememi engellemezdi. Ben terliği
getirir, annemin eline verirdim. O da benim getirdiğim
terlikle beni bir güzel döverdi. Elini hiç kullanmazdı ve
mutlaka terlikle vururdu. Gerçi şimdi pek kalmadı ama
o zaman terliklerin çoğu tahta topukluydu ve tahta to-
puğun değdiği yerde mutlaka bir “gül” biterdi!
39
20.12.2005 08:38:50
N-Carmikli.indd 39
N-Carmikli.indd 39 20.12.2005 08:38:50