Page 37 - Nurettin Çarmıklı Babama Söz Verdim
P. 37
makinaları, elektrik süpürgeleri yoktu. Kadınlar, evle-
rin bütün işini kendileri yapıyordu. Üstünü başını batır-
mış ve evi dağıtmış çocuklar, annelerin zaten ağır olan
iş yükünü daha da ağırlaştırıyorlardı.
Annemin dikkat ettiği şeylerden birisi de sofra disip-
liniydi. Babam da yemek vakti hepimizin sofrada olma-
sını isterdi. Akşam yemeğinde herkes mutlaka sofrada
olacak! Zaten o zamanlarda dışarda yemek diye birşey
de yoktu. Bütün aileler akşam yemekte birleşirdi. Eğer
nadir de olsa geç vakte kadar dışarda kalıp yemek vak-
tini kaçırdıysak annem mutlaka ceza verirdi. O akşam
cezadan kurtulup yatsak da ertesi gün cezalandırmayı
unutmazdı annem.
Şimdiki aklım olsa annemin yemeklerini kaçırır mı-
yım hiç? Toprak damlı evimizde annemin sofraya koy-
duğu tas kebaplarının tadını ve kokusunu hâlâ unu-
tamadım. Tas kebabı en sevdiğim yemekti. O zaman
yemeklerimiz daha çok et ağırlıklıydı. Ardahan’da seb-
ze kültürü yoktu. Zaman zaman komşu evlerinde de
karnımızı doyurduğumuzdan biliyorum, bizim evde pi-
şenlerle diğer evlerde pişenler birbirinden farklı değil-
di. Patates de pişse, kuru fasulye de pişse içinde et
olurdu. Tas kebabı, küçük küçük soğanlarla pişirilirdi.
Etli, soğanlı, hafif de sulu olurdu. Daha avluda iken tas
kebabının kokusunu alır, içeriye ağzımın suyu akmış
olarak dalardım.
38
20.12.2005 08:38:50
N-Carmikli.indd 38
N-Carmikli.indd 38 20.12.2005 08:38:50