Page 43 - Nurettin Çarmıklı Babama Söz Verdim
P. 43
çük, kalınca ama kısa, 5-10 santim uzunluğundaki bir
dal parçasını, onun altına yerleştirdiğimiz bir sopa ile
hafifçe havaya kaldırır sonra aynı sopayla var gücü-
müzle vurarak alabildiğine uzağa göndermeye çalışır-
dık. Karşıdakiler de bizim fırlattığımız çomağı yakala-
maya çalışırlardı. Çomağın hızını kesip yakalayabilmek
için bazen çalı parçaları kullanırdık. Ceketlerimizi çı-
karıp kullandığımız da olurdu. Çomağı yakalayan ka-
zanmış olur, fırlatma sırası da onlara geçerdi. Bir parça
dal ve odun parçasından dünyanın en güzel ve keyifli
oyuncaklarını yaratmıştık. Şimdiki çocuklar, milyonlar-
ca lira ödenip alınan uzaktan kumandalı oyuncakların-
dan, robotlarından, gerçeğine benzeyen akülü otomo-
billerinden, motosikletlerinden, bisikletlerinden aynı
zevki alıyorlar mı acaba? O oyuncaklarla da bizim ba-
sit oyuncaklarımızdan aldığımız keyfi alarak oynuyorlar
mı? Bilmiyorum. Ama çocukluğumuzda o basit oyun-
caklarla oynadığımız oyunlardan aldığımız doyumsuz
keyfin bugünün teknoloji harikası oyuncaklarında ola-
cağını hiç sanmıyorum.
Çelik-çomakta gerçekten çok iyiydim. Mahallede hiç-
bir arkadaşım çomağı benim kadar sert ve uzağa ata-
mazdı. Damda oynadığımız oyunlarda bazen çomağı
öyle havalandırırdım ki gidip aşağıdan almak zorun-
da kalırlardı. Çelik-çomakta o kadar iyi olmama karşın
44
20.12.2005 08:38:51
N-Carmikli.indd 44
N-Carmikli.indd 44 20.12.2005 08:38:51