Page 83 - Nurettin Çarmıklı Babama Söz Verdim

yetiştiriyorlardı. Anneannemin evi yeşillikler içindeydi.

Bizim Ardahan’daki eve hiç benzemiyordu.

ARHAVİ

İki amcamın oturduğu Arhavi de yeşillikte Hopa’dan
geri kalmıyordu. Düz bir alanda, Kapisre Deresi ya da

Arhavi Suyu denen derenin Karadeniz’e döküldüğü ye-
rin etrafına kurulmuştu. Kendi düzde olsa da arkası

dağlıktı. Köyleri, Kamilet ve Derecik denen iki vadinin
sarp arazilerine serpiştirilmişti. Sahilden hemen sonra

başlayan Çatalkaya Dağı’nın yüksekliği 3 bin metreye

yaklaşıyordu. Koyunyayla, Mete ve Dikme dağları da
2 bin metreden yüksekti. O zaman amcalarım bana o

dağların üzerinde birbirinden güzel yaylalar olduğunu,

çok nefis manzaralı göller bulunduğunu anlatmışlardı.
O yaşta çok merak edip de göremediğim yaylaları; No-

gadid, Sarıgöl, Alacagöl, Büyük ve Küçük Agara ile Ka-
ragöl gibi nefis manzaralı buzul göllerini ileriki yıllarda

gezme fırsatım oldu.

Osmanlılar zamanında Arhavi, Laz kazasına bağlı bir
köymüş. Ancak 1900 yılında Hopa ilçe olmuş ve Arha-

vi de bucak olarak Hopa’ya bağlanmış. 1936’da Hopa
Artvin’e bağlanınca, Arhavi’de Artvin’e bağlanmış. Ben

gittiğimde sene 1947 idi. Arhavi daha bucakdı. Arha-

vi’nin ilçe olması, yaklaşık 7 yıl sonra 1 Haziran 1954’de
gerçekleşti. Arhavi ismi Lazca’dır. Adını antik çağlardan

84

20.12.2005 08:38:56
N-Carmikli.indd 84
N-Carmikli.indd 84 20.12.2005 08:38:56