Page 47 - Nurettin Çarmıklı Babama Söz Verdim
P. 47

köylüleri de kışın kurtları ürkütmek için çıngırak sesini

                          kullanırlardı. Biz, çıngıraklardan çıkan o “çak çak” ses-
                          lerinden kızakların Ardahan’a girdiğini anlar, peşlerine

                          takılır, arkalarına asılırdık. Köylüler buna çok kızarlar-
                          dı. Atlar için kullandıkları kamçıları, kırbaçları, kızağın

                          arkasına bize doğru sallar, “şak şak” diye ses çıkararak

                          bizi korkutup kaçırmaya çalışırlardı. Biz bundan da bü-
                          yük keyif alırdık.

                             Kışın en sevdiğimiz oyun kızak kaymaktı. Mahalle-
                          den arkadaşlarım Yadigâr, Nihat ve Orhan’la kendi kı-

                          zaklarımızı yapar kayardık. Okula giderken geçtiğimiz

                          dükkanların, mağazaların önünden tahta ambalaj kutu-
                          larını alırdık. Onların en düzgün tahtalarını söker, kıza-

                          ğa ayak yapardık. İyi kayması için ayaklara balmumu

                          sürerdik. Ayakları, yine bir tahta ile birbirine bağlayıp
                          üzerine oturulacak bir yer yapardık.

                             O zaman kayak kayma bayağı yaygındı. Ardahan’da

                          askerlerin hakiki kayakları vardı. Bizde olmadığı için
                          onları kıskanırdık. Biz, kendi yaptığımız tahta kızak-

                          larda kayardık. Bazen, Eskimolar gibi kızaklarımızı kö-
                          peklere çektirirdik.

                             Kışın, Ardahan’ın ortasından geçen Kura Nehri de

                          donardı. Donmuş nehrin üzerinde çok güzel kayılırdı.
                          Nehir öyle donardı ki bir ya da bir buçuk metre kalınlı-

                          ğında buz olurdu. Halk, su bulamazdı da o buzları kırıp
                          altından su almaya çalışırdı. O suyu, hem içmek hem




                                                           48




                                                                                             20.12.2005   08:38:51
                 N-Carmikli.indd   48                                                        20.12.2005   08:38:51
                 N-Carmikli.indd   48
   42   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52