Page 210 - Nurettin Çarmıklı Babama Söz Verdim
P. 210
Doğan, Mamak’ta tanıdığım ve hiç unutamadığım in-
sanların başında gelir. Birlikte yattığımız kısa süre için-
de bana o kadar sıcak ve yakın davrandı, o kadar yar-
dımcı oldu ki ben de ona bir iyilik yapmak istedim.
İYİLİKTEN MARAZ DOĞUYOR
D-Blok’taki ilk günümde öğle vakti savcıya çıktım.
Zaten ailem, kardeşlerim nerede olduğumu öğrenmiş,
ilgilenmeye başlamışlardı. Savcı Nurettin Soyer vardı.
Tanışıklığımız, dostluğumuz vardı kendisiyle. Sıkıyöne-
tim başsavcısı olarak görev yapıyordu. Ben, Mamak’ta-
ki ilk günümden itibaren öğle vakti onun yanına git-
meye başladım. Beni çağırtıyordu, orada öğle yemeği
yiyordum.
Bir gün Nurettin Soyer’e, “Yahu” dedim, “Sizin bu
Emniyet, askeriye hiç adil çalışmıyor. İçerde haksız yere
tutuklanmış yatan bir sürü genç var. Pırıl pırıl çocuk-
lar. Üniversite mezunu, üniversite öğrencisi olanlar var.
Okuma yazma bilmeyen, Türkçe konuşamayan asker-
lerle muhatap oluyorlar. Eziyet görüyorlar. Onlara bun-
ları yapmaya kimsenin hakkı olamaz.” “Mesela” dedim,
“Doğan diye bir çocuk var. Pırlanta gibi birisi. Çok efen-
di bir çocuk. ODTÜ öğrencisi. İçerde bile ders çalışıyor,
arkadaşlarına İngilizce çalıştırıyor.” Ben Doğan’ı Nu-
rettin Soyer’e methediyorum, hani diyeceğim ki bu ço-
cuğu bırakın, bırakamaz mısınız? Nurettin Soyer, “Han-
211
20.12.2005 08:39:12
N-Carmikli.indd 211
N-Carmikli.indd 211 20.12.2005 08:39:12