Page 206 - Nurettin Çarmıklı Babama Söz Verdim

gelip istenilenlerin listesini alıyor, parası karşılığında

kantinden getirdiği malzemeleri koğuştakilere veriyor-
du. Kantinden genellikle süt, bisküvi, margarin, reçel,

helva, yoğurt gibi yiyecekler, salata yapacak sebzeler,
sabun gibi temizlik malzemeleri ve sigara aldırılıyordu.

Salata yapılması için koğuşlara marul, salatalık, doma-

tes veriliyordu ama bıçak yoktu. Bıçak yasaktı. Salata
malzemeleri ya permatiklerin içinden çıkarılıp saklanan

jiletlerle ya da sebze kasalarını birbirine bağlamak için
kullanılan teneke şeritlerin yere sürtülüp keskinleştiril-

mesiyle elde edilen bıçaklarla doğranıyordu. Sık sık ya-

pılan aramalarda bunlardan biri ele geçerse bütün ko-
ğuş dayak yiyordu.

Solcular, kendi aralarında komün kurmuşlardı. Özel-

likle gecekondulardan gelen yoksul tutuklulara pek
para gelmiyordu. Ama kimden gelirse gelsin, gelen para

ortak bir kasada toplanıyor oradan ihtiyaçlar alınıyor ve
herkes tarafından eşit olarak tüketiliyordu. İlk günkü

kahvaltımızda ben, daha bu adetleri bilmiyordum. Za-
ten yanımızda hiç para yoktu, olsa bile her istediğiniz

zaman kantinden alışveriş yapamıyordunuz. İlk kahval-

tıya solcularla beraber oturdum ve bulgur çorbasının
yanında onların dağıttığı bir parça margarin ve reçeli

yedim. Yanında da askerin getirdiği karavanada kayna-

tılmış çayı içtim. Bazıları çorbaya hiç dokunmuyor, ba-
zıları ise bulgur çorbasını keyifle kaşıklıyordu.

207

20.12.2005 08:39:12
N-Carmikli.indd 207 20.12.2005 08:39:12
N-Carmikli.indd 207