Page 27 - Nurettin Çarmıklı Babama Söz Verdim
P. 27
birkaç gün gelip daha sonra bırakmadı annemi. Lohu-
salığında da ilgilendi.
O yıllarda, hele de Doğu Anadolu’da, lohusalık da
kadınların korkulu rüyasıydı. Tarlada yapılan doğum-
lar kadar riskli sayılırdı kadınlar için. Kırk gün süren lo-
husalık dönemi sona erene kadar kadınlara soğuk su
bile içirilmezdi, hasta olur da ölürler diye. “Kazma kü-
rek kırk gün lohusanın başında durur.” diye bir söz
vardı Anadolu’da; lohusalık döneminde kadınların her
an ölüp gömülebileceğini anlatan. İşte Gülender Ebe, o
zor lohusalık günlerinde de bizimle ve annemle sürek-
li ilgilenmişti. Nur içinde yatsın.
TOPRAK DAMLI EVİMİZ
Aslında ben ailenin ikinci çocuğuyum. Benden son-
raki kardeşlerimi ve ilk kardeşimi de Gülender Ebe do-
ğurtmuştu. İlk kardeşim, bir kız çocuğuymuş. Altı ay ya
da bir yıl yaşamış yaşamamış, sonra ölmüş. Neden öl-
müştü ya da nasıl bir hastalığı vardı, bilmiyorum. Daha
sonraki yıllarda bunu anneme sorduğumda, “Çocuktu,
öldü.” demişti. “Çocuktu öldü!.” İşte hepsi o kadar!
Benim çocukluğumda, Türkiye’de bebek ve çocuk
ölümleri o kadar yaygındı ki kimse ölümün nedeni üze-
rinde fazla durmazdı. Bebek ölümleri doğal sayılırdı.
Doğu Anadolu’da bebek ölümleri çok daha sıradandı.
28
20.12.2005 08:38:49
N-Carmikli.indd 28
N-Carmikli.indd 28 20.12.2005 08:38:49