Page 166 - Nurettin Çarmıklı Babama Söz Verdim
P. 166
ister bir koltuk üretimi olsun ister bir entegre çelik fab-
rikası mantık değişmez. Ben, bu anlayıştayım ve İsken-
derun’a da bu anlayışla gittim.
Sene 1971’di. Sıkıyönetim ilan edilmişti. Yollarda de-
netimler vardı ve gece sokağa çıkma yasağı uygula-
nıyordu. Sabah saat 05:00’de Ankara’dan yola çıktım.
Günü birlik İskenderun’a gidip geleceğim. Orada işye-
rini göreceğim, koşullara bakacağım ve ertesi gün de
ihaleye gireceğiz. Yanımda Göksel Anmaç isminde bir
mühendis arkadaş var. Serde de gençlik var. Arabayı
ben kullanıyorum. Düştük Adana yoluna. 200 km hızla
gidiyorum. Bir saat sonra Şereflikoçhisar’ı buldum. Ora-
dan geçerken saat 06:00 ya da 06:15 falan, jandarma bir
benzinlikten çıktı silahı bize uzattı. “Dur” diyor. Yolda
dur işareti yok. Biz de öyle süratliyiz. Ani bir fren yap-
tım. Araba gitti gitti, durdu. Bizi fren mi durdurdu, Al-
lah mı durdurdu, bilmiyorum. Neyse jandarmalar gel-
di. Başladılar bizi sorgulamaya. “Ne bu sürat?” diyorlar.
Ben günü birliğine gidip gelmek için acele ettiğimizi,
ertesi gün ihale olduğunu, iş için gittiğimizi anlatıyo-
rum. “Hüviyetlerinizi çıkarın, verin” dediler. Ben çıkar-
dım, verdim. Mühendisin yanında hüviyeti yok. Almayı
unutmuş. Bizi sorgulayan da bir jandarma eri. Ona der-
dimizi anlatmaya çalışıyoruz. Komutanı olsa belki dert
anlatmak daha kolay. Ama jandarma bize takar bekle-
tirse belki birkaç saat gecikeceğiz ve herşey yatacak.
167
20.12.2005 08:39:06
N-Carmikli.indd 167
N-Carmikli.indd 167 20.12.2005 08:39:06