Page 135 - Nurettin Çarmıklı Babama Söz Verdim
P. 135
onlarla beraber eve kapanıyor. Bir tarafta kalorifer var,
diğer taraftaki ısınmasını da hayvanlara bağlamış. Otur-
duğu yeri hayvan pisliğiyle ısıtıyor, tezek yakıyor.
İnsanlar tabii eşit doğuyorlar ama içinde bulundukla-
rı ortam, coğrafi yapı, toplumsal koşullar onların karak-
terini yoğuruyor. Şekillendiriyor. Sonra bu karakter, ne-
silden nesile de aktarılıyor. Karadeniz’in, Marmara’nın
insanı başka, Güney’in, Doğu’nun insanı başka oluyor.
Ben, Doğu insanında o zaman gördüğüm çalışma is-
teksizliğini, tembelliği oranın koşullarına bağlıyorum.
Şeyhlik, şıhlık, ağalık düzenine bağlıyorum. Osman-
lı zamanından devraldığımız bu düzen, orada cumhu-
riyetle de devam etti. Cumhuriyet o düzeni yıkamadı.
Bölgeye pekçok yatırım yapıldı, cumhuriyet hükümet-
lerinin hepsi de bölgenin kalkınması için bir çaba sar-
fetti. Ancak ağalar, şıhlar, şeyhler insanların gözlerinin
açılmasını, kendi çıkarlarının nerede olduğunu gör-
melerini istemediler. Doğu’da bir köylü, hiçbir zaman
kendi için çalışırsa neler kazanacağının farkına vara-
madı. Ağalar boğaz tokluğuna çalıştırdılar. Şıhlar, şeyh-
ler okumalarını, bilinçlenmelerini istemediler. Ağalar-
la el ele insanların cehaletinden beslendiler. Yıllar yılı,
canı çıkana kadar da çalışsa eline birşey geçmediğini
gören Doğu köylüsü, bunu kader sandı. Çalışmamaya,
boş oturmaya başladı. Çalışsam da değişen birşey ol-
muyor dedi. Osmanlı oraları ağalarla, şıhlarla, şeyhlerle
136
20.12.2005 08:39:02
N-Carmikli.indd 136
N-Carmikli.indd 136 20.12.2005 08:39:02