Page 315 - Nurettin Çarmıklı Babama Söz Verdim
P. 315
tığımız günlerdi. Şantiyeden uzun süre çıkamamış, iş
yoğunluğundan yemek de yiyememiştik. Yanbu’daki
şantiyemizden çıkıp karnımızı doyurnak için Cidde’ye
gittik. Cidde’de Beyrutlulara ait Yıldızlar Lokantası var-
dı. Açlıktan gözümüz kararmış bir şekilde lokantaya
daldık. “Ne varsa getirin.” dedik. Durmadan yiyoruz.
Rahmetlinin favori yemeği içli köfteydi. Biz ha babam
içli köfeteleri götürüyoruz, bir ara baktım Turan Bey’in
bir elinde bir köfte, diğer elinde de bir köfte, ağzı da
dolu. Garson sonunda dayanamadı; “Yeter, beyefendi”
deyip tabakları önümüzden aldı. Biz akşam Türkiye’ye
döneceğiz, uçak vaktine az bir zaman kala Turan Bey
fenalaştı. Boncuk boncuk soğuk terler dökmeye baş-
ladı. Hiç unutmuyorum; sanki daha önce birkaç kez öl-
müşüm gibi bana bakıp “Nurettin Bey, insanlar nasıl
ölür?” diye sormuştu.
Bir kez de Turan Bey’le birlikte ölüm tehlikesi at-
lattık. 1979 yılında, Lütfü Akdoğan, ben ve Turan Bey
Irak’a gidiyorduk. Başbakan Yardımcısı Hikmet Çetin
de bizimle aynı uçaktaydı. Bağdat havalanına indiği-
mizde karşılaştığımız manzara hepimizi şaşırtmıştı. Irak-
lılar, Lütfü Akdoğan’ı Hikmet Çetin’den çok daha itibarlı
bir karşılamayla uçaktan aldılar. Türkiye Başbakan Yar-
dımcısı’nın gelişi, televizyonda sadece küçük bir haber
oldu o kadar. Lütfü Akdoğan ise Arapçayı çok iyi ko-
316
20.12.2005 08:39:26
N-Carmikli.indd 316 20.12.2005 08:39:26
N-Carmikli.indd 316