Page 195 - Nurettin Çarmıklı Babama Söz Verdim
P. 195
yet kibar bir şekilde, “Beyefendi, senin burada ne işin
var?” dedi. O an o yüzbaşının sesi bana ilaç gibi geldi.
Etrafta sürekli duyduğum “lan”lar, bağırtılar, çağırtılar
arasında birisinin bana “Beyefendi” demesi inanılmaz
güzeldi. Sesi kulağıma nefis bir melodi gibi geldi. Ken-
dimi toparlamaya çalışıp “Bilmiyorum” dedim. “Her-
halde ifademi alacaklar.” “Siz” dedi, “Atatürk Evi’ni
yapan kişi değil misiniz?” O yüzbaşı, orada o perişan
halimle beni tanıdı. Orada olmama şaşırdı.
Ben “Neden burada olduğumu bilmiyorum, herhalde
ifademi alacaklar.” deyince yüzbaşının yüzünde acı bir
tebessüm belirdi. “O işler çoktan bitti, Beyefendi.” dedi.
“Sizi Mamak’a getirdiler. Sizi içeri atmışlar, artık cezae-
vindesiniz.” Artık cezaevinde olduğumu ben de çoktan
anlamıştım ama yüzbaşıya ne söyleyebilirdim ki!
Yüzbaşının benimle olan bir-iki dakikalık sohbeti,
benimle konuşma tarzı, etraftaki askerlerin de dikkati-
ni çekti. Sanırım biraz da o sayede kafesin önünde her-
kesin geçtiği dayaklı karşılama töreninden kurtuldum.
Bütün bunlar olurken muhasebecimiz Öcal Kurtoğlu
da benimleydi. Suat Taftalı da gözaltına alınmıştı ama
gözaltı zamanlarımız aynı olmadığından, Mamak’a o bi-
zimle gelmedi. Öcal’ın başını yakan da bizim ifadeleri-
miz alınırken orada bulunan maliyeci uzmanlarla ko-
nuşma şekli oldu. Maliyeciler birbirleriyle “üstat” diye
konuşurlar. Öcal Bey de benim ifadem alınırken orada
196
20.12.2005 08:39:10
N-Carmikli.indd 196 20.12.2005 08:39:10
N-Carmikli.indd 196