Page 78 - Nurol Dünyası Dergisi - 19
P. 78

YAŞAM  ERTELENMEZDİ  OYSA


                                     O yeryüzündeki meleğimizdi. Artık olması gereken yerde
                                     sanırım...  Hiç  beklenmedik  bir  anda  huzurun  şefkatli
                                     kolları arasına bıraktı yorgun bedenini.

                                     Hayatını başkalarını mutlu etmeye adamış, henüz kendisine
                                     sıra gelmemiş bir güzel insan. Hastalığını bile öteleyecek
                                     kadar çalışkan. Koluna takılı serumla yatağında doğrulup
                                     hala  iş  yerine  raporlarını  yetiştirmek  için  çabalayacak
                                     kadar sorumluluk sahibi.

                                     Son  günlerinde  acıyı  edeple  karşılamayı  da  gösterdi
                                     bize...

                                     En  iyisini yapmak  için uğraştı,  didindi,  koşturdu. Amacı
                                     başkalarına yardım etmekti. Önce ‘onlar’ dedi. Yurdundan
                                     uzaklara gitti daha fazlasını yapmak için. Çalıştı, çalıştı,
                                     çalıştı.

                                     Diyordu ki: Az kaldı. Bitecek. Emekli olunca yepyeni bir
                                     hayata adım atacağım.

                                     Erteledi yaşamını o hiç gelmeyecek uzak geleceğe...

                                     Resim  yapacaktı  doyasıya.  Ruhundaki  sonsuz  renkleri
                                     özgürce kullanarak sallayacaktı fırçasını. Piknik yapmayı
                                     özlediğini  söylüyordu.  ‘Hep  birlikte  gideriz  iyileşince’
                                     deyip  durdu  umutla.  Seyahatlere  çıkacağız  diyordu.  Ve
                                     ansızın tek başına çıktı, o uçsuz bucaksız yolculuğa...

                                     Hastalığını öğrenince “Yaradan’ın takdiri neyse o olacak,
                                     ben sadece izleyeceğim.” diyecek kadar gelişmiş bir ruha
                                     sahipti, genç yaşına rağmen.

                                     Tam bir hafta sonra doğum günüydü. En çok ne istediğini
                                     sorduğumuzda  hastanenin  geniş  penceresinden  ıslak
                                     gözleriyle bulutlara doğru bakarak ‘teleskop’ diye cevap
                                     verdi.  “Gökyüzündeki  yıldızları  seyretmek  istiyorum.”
                                     Bekleyemedi.  Yıldızları  yakından  görmeye  gitti  aceleyle.
                                     Hülya’mız ışıklar arasında şimdi...

                                     Huzur içinde kutla doğum gününü canım kardeşim. Bize hep
                                     yaptığın gibi sıcacık gülümsemenle el salla gök kubbeden.
                                     Gözyaşlarımız,  dualarla  sana  rahmet  yollayacak  yaralı
                                     yüreğimizden. Bütün yapabildiğimiz şimdilik bu kadar, ne
                                     yazık ki...

                                                                           GÜLE GÜLE...


                                     (Meral CEYLAN, Sabah Gazetesi 24 Nisan 2010)
   73   74   75   76   77   78   79   80   81   82   83