Page 51 - Nurol dünyası 29.sayı
P. 51

Nurol  bildiğiniz  gibi  uzun  yıllardır  yurt  içi  turizm
                 sektöründe  yer  almakta.  Özellikle  Ankara’da  Sheraton
                 Otel’imiz  başkentimizin  simgelerinden  biridir.  Bu  sektörde
                 yurt  dışındaki  ilk  yatırımı  ise  2010  yılında  Batum’da
                 gerçekleştirdik. Öncelikle bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

                 Yurt dışına genişleme vizyonu bence doğru bir karardır. Nurol
                 alanında en büyük şirketlerden biridir ve yaptığı yatırımlarla
                 her  zaman  başarılı  işler  kurmuş,  yenilikler  getirmiş  ve  bu
                 sürece  çalışanların  katılımını  sağlayarak  zorlu  hedeflere
                 ulaşmada  mükemmel  örnekler  sergilemiştir.  Sheraton
                 Ankara, Türkiye’nin başkentinde konukseverliğin sembolüdür.
                 Sheraton  Batumi  sadece  Adjara  bölgesinin  sembolü  değil
                 aynı  zamanda  tüm  Gürcistan’ın  sembolüdür.  Nurol  Turizm
                 Bölümü’nün yurt dışında büyümek için büyük bir potansiyele
                 sahip  bulunduğuna  ve  şu  an  itibariyle  yeni  fırsatlar  ve
                 yatırımlar için doğru zaman olduğuna kesinlikle inanıyorum.


                 Nurol bu yatırımı tamamladığında neredeyse bugünkü büyük
                 otellerin hemen hiç biri henüz orada yoktu. Bir anlamda öncü
                 olduğumuzu söyleyebiliriz.  Geçen süre içinde Bölge neden
                 bu kadar ilgi görmüş olabilir acaba?

                 Batum şehrinin genel gelişimi, bölgedeki küresel ekonomik ve
                 endüstriyel  gelişme  ile  yakından  ilişkilidir.  Batum,  değişken
                 hava  koşullarıyla  bilinen  popüler  bir  turistik  yerdir,  sıcak
                 mevsimlerde  canlı  bir  sahil  beldesidir,  ancak  kış  aylarında
                 yüksek tepeleri karla kaplıdır.  2012 yılında  Amerikan Otelcilik
                 Akademisi’nin  Batum’u  yılın  en  iyi  turistik  yeri  olarak  aday
                 göstermesi önemlidir. Bir diğer önemli faktör ise, olumlu bir
                 iş ortamı oluşturan diğer ülkelere kıyasla çok cazip olan düşük
                 vergi  sistemi  ve  Gürcistan  Hükümetinin  yeni  yatırımlara
                 yönelik temel desteğidir.

                 Deniz  kıyısında  yeşil  şerit  halinde  uzanan  14  km’lik  Batum
                 Bulvarı  şehrin  bir  başka  gözde  yeridir.  Bulvar  20.  yüzyılın
                 başında Alman bahçe tasarımcısı Resler tarafından projelenmiş
                 ve hayata geçirilmiştir. Bulvarda bulunan rengarenk dans eden
                 Fransız müzikli fıskiyeler izleyicileri büyüler. Her zevke ve yaşa
                 hitap eden kafeleri, gece kulüpleri, eğlence merkezleri ve oyun
                 parkları sayesinde genç ve yaşlısını aynı şekilde çeken Batum
                 Bulvarı, sevdiklerinizle vakit geçirme, ağaçlı yollarda yürüyüş
                 yapma, oyun oynama, plajlarda güneşlenme, müzik dinleme
                 veya  sadece  oturup  asırlık  ağaçların  aroması  ile  karışmış
                 deniz kokusunu içine çekip dinlenmek için de ideal ortamlar
                 sunmaktadır.

                 Gürcistan,  Türkiye  ile  çok  yakın  ilişkiler  içinde  olmuş  bir
                 komşu  ülke.  Özellikle  sınır  halklarımızın  kardeşliği  söz
                 konusu.  Ülkeler  arasındaki  tarihsel  bağlardan  söz  edebilir
                 misiniz?

                 Kafkasya’nın yerli halklarından olan Gürcüler tarihsel olarak,
                 Kartlar,  Megrel-Çanlar  (Lazlar)  ve  Svanlar  olmak  üzere
                 üç  boydan  oluşur.  Kendilerine  “Kartveli”  diyen  Gürcülerin
                 yaşadıkları  topraklara  verdikleri  isim  de  “Sakartvelo”  dur.
                 Gürcistan’ın  güneybatı  kesiminin  16.  yüzyılda  Osmanlı
                 yönetimine  girmesinden  sonra,  burada  yaşayan  Gürcülerin
                 müslümanlaşma  sürecinde  ve  sonrasında,  Hiristiyan
                 Gürcülerden  kültür  ve  yaşam  biçimi  açısından  belli  ölçüde
                 farklılaştıkları söylenebilir.

                 Gürcistan’ın resmi dili olan Gürcüce, Kafkas dilleri arasında 5.
                 yüzyıla  değin  uzanan  geçmişiyle  edebiyat  geleneği  olan  tek
                 dildir. Yeni Gürcüce ise, 12.yüzyılda kilise dışı yapıtlarla ortaya
                 çıkmış  ve  19.  yy’ın  ortalarında  bugünkü  biçimini  almıştır.
                 Kiliselerde ve dinsel metinlerde ise Eski Gürcüce kullanılmaya
                 devam etmiştir. Gürcü alfabesi dünyadaki en eski yazılarından


             52



         29 SAYI DERGI NUROL TR 02.indd   52                                                                                26.02.2018   20:35:53
   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56