Page 279 - Nurettin Çarmıklı Babama Söz Verdim
P. 279
bir aracı olarak görüyorlar medyayı. Biraz da bu yüz-
den medya sahibi olmaya özeniyorlar. Bunları bana da
çok söyleyen oldu. Gazete, radyo, televizyon almam
için telkinde bulunanlar oldu. Aslında bu doğrultuda
bazı girişimlerim de oldu. Neyse ki o zamanlarda “med-
yaya bulaşma” diyenler de vardı etrafımda. Ben de o
alana girmemeyi tercih ettim.
Medyaya girmemenin sıkıntılarını duyduğum da çok
olmuştur. Ama sonuç olarak baktığımda, girmemekle
yanlış yaptığımı sanmıyorum. Benim anlayışıma göre
medya ile uğraşan adamın başka işi olmayacak. Sade-
ce gazetecilik yapacak. O zaman olur. Ama bir taraf-
tan bir sürü ticari işin, devletle işlerin, hükümete yakın
durmaktan çıkarın varsa gerçek anlamlarda gazetecilik
yapmakta zorlanırsın. Sanırım Türkiye’de medyaya olan
güvenin azalmasının bir nedeni de budur.
1979 yılında az kaldı gazetecilik işine ben de giriyor-
dum. Milliyet gazetesini alacaktım. Hatta almıştım bile.
İngiltere’de Lütfi Akdoğan beni Milliyet’in sahibi Ercü-
ment Karacan’la tanıştırdı. Lütfi Bey, Tercüman’ın his-
sedarlarındandı. Arap dünyasında muazzam itibarı olan
bir kişiydi. Onun aracılığıyla, Sayın Karacan’la konuş-
tuk anlaştık. Sonra Türkiye’ye döndüğümde, Yavuz Do-
nat ile Milliyet’in o zamanki Ankara temsilcisi Orhan
Tokatlı beni aradılar. O zamanlar medyanın durumu da
çok kritikti. Bana dediler ki, “Aman sakın bu işe gir-
280
20.12.2005 08:39:21
N-Carmikli.indd 280 20.12.2005 08:39:21
N-Carmikli.indd 280