Page 7 - Nurol Dünyası Dergisi 31
P. 7
Nurol Şirketler Topluluğu kurulduğu günden bu yana
gerek yurt içi gerekse yurt dışı olmak üzere; toplumun
ya da ülkelerin ihtiyaçlarına yönelik ürün ve hizmetler
sunmuş, tamamladığı projelerle de bayrağımızı her
coğrafyada gururla dalgalandırmıştır. Nurol denince akla
gelen “kalite ve güven” kavramlarının en sık test edildiği
alanlardan biri de savunma sanayiidir. Editörden
Sizlere bu sayımızda, savunma sanayi sektöründe fark
yaratan araç tasarım ve üretimleriyle dünya markası olma
yönünde sağlam adımlarla ilerleyen şirketlerimizden
birini tanıtıyoruz.
Başta Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü
bünyesinde kullanılan yüksek koruma ve hareket
kabiliyetlerine sahip zırhlı araçlarıyla fark yaratan Nurol Makina, Savunma Sanayi ihracat rakamlarını da her sene
arttırarak faaliyetlerine devam etmenin haklı gururunu yaşamaktadır.
Güvenlik güçleri tarafından gönül rahatlığıyla tercih edilen ve sivil vatandaşlarımız tarafından övgüyle bahsedilen
Ejder Yalçın aracımız gibi diğer araçlarımıza da verilen isimlerin ilginç öyküleri bulunmakta. Bunlardan biri de
YÖRÜK. ATATÜRK’ün şu sözünden esinlenerek belirlenmiş: “Arkadaşlar! Gidip, Toros Dağları’na bakınız, eğer
orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir
güç ve kuvvet asla bizi yenemez.”
Ölümünden tam 40 yıl sonra UNESCO’nun “ULUSLAR ARASINDA ANLAYIŞIN, SÜREKLİ BARIŞIN ÖNCÜSÜ”
olarak tanımladığı Mustafa Kemal ATATÜRK, II. Dünya Savaşı’ndan iki yıl önce bir sohbetinde dünya barışı ile
ilgili sözlerini şöyle aktarmıştı;
“İnsan, mensup olduğu milletin varlığını ve mutluluğunu düşündüğü kadar bütün dünya milletlerinin huzur
ve refahını düşünmeli... Çünkü dünya milletlerinin mutluluğuna çalışmak, diğer bir yoldan kendi huzur ve
mutluluğunu temine çalışmak demektir.Dünyada ve dünya milletleri arasında huzur, açıklık ve iyi geçim
olmazsa, bir millet kendisi için ne yaparsa yapsın huzurdan mahrumdur.
En uzakta zannettiğimiz bir olayın bize bir gün temas etmeyeceğini bilemeyiz. Bunun için insanlığın hepsini
bir vücut ve her milleti bunun bir organı saymak gerekir. Bir vücudun parmağının ucundaki acıdan diğer bütün
organlar etkilenir. Dünyanın filan yerinde bir rahatsızlık varsa bana ne dememeliyiz. Böyle bir rahatsızlık varsa
tıpkı kendi aramızda olmuş gibi onunla ilgilenmeliyiz...”
Bu kararın üzerinden geçen bir kırk yıl daha sonra ülkemizin ve dünyanın iyiliği için gösterdiği çaba vesilesiyle
büyük önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ü derin bir saygı ve şükranla tekrar anıyoruz.
Türkiye’nin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek, bölgeye barış ve huzur getirmek
amacıyla Türk Silahlı Kuvvetlerince son günlerde başlatılan Barış Pınarı Harekatı dahil olmak üzere içeride ve
dışarıda karşılaştığımız tehditleri püskürtmek için TSK ve Güvenlik Güçlerimiz’in envanterinde yer alan yerli ve
milli savunma sanayisi ürünleri etkin şekilde kullanıyor. Kahraman Mehmetçiklerimizin dünya milletlerinin huzur
ve refahı için; zarar görmeden görevlerini tamamlamaları ve ayak bastıkları topraklara barış götürmeleri arzumuz
da ulu önder Atatürk’ün muasır medeniyetler seviyesine ulaşma hedefinin bir yansımasıdır.
Meral SARI CEYLAN
Editör
7