Page 107 - Nurol Dünyası Dergisi - 21
P. 107
qüncel
Çok çevre bilincine sahip bir kişi olabiliriz ama Karbon ayak izi, bireylerin küresel ısınmadaki
yaşantımız bunun tersini söylüyorsa gerçek payının bir ölçüsü olmaktadır. Enerji harcayarak
anlamda bir çevreci olduğumuz söylenemez. yapılan her faaliyetin bir karbon maliyeti olacaktır.
Üretilen her ürün çevreyi belli bir oranda kirletmekte, Elektrik tüketimi karbon salınımına en çok katkıda
enerji tüketimine ve karbon salınımına sebebiyet bulunan faktördür. Bu yüzden elektrikle çalışan her
vermektedir. Bu açıdan tüketim ekonomisi yerine alet kullanışımızda, elektriğin büyük ölçüde fosil
tasarruf ekonomisi anlayışına sahip olmak çevrecilik yakıtların kullanılmasıyla elde edildiği için, küresel
bilinci açısından fevkalade önemlidir. Günümüzde ısınmaya katkıda bulunuyoruz demektir.
ortalama bir Amerikalı ortalama bir Çinliye nazaran
40 kat daha fazla ticari enerji tüketmektedir ve Bu durumda hiç bir şey yapmadan aynı şekilde
dolayısıyla da küresel ısınma, asit yağmurları ve yaşantımızı sürdürmeye devam edersek ne
hava kirliliği konusunda çok daha fazla olumsuz rol olur? Uluslararası İklim Değişikliği Paneli (IPCC)
oynamaktadır değerlendirme raporlarına göre 2100 yılına kadar bu
şekilde devam edildiği taktirde ortalama yüzey hava
Birey olarak, sadece kişisel faaliyetlerimizde değil sıcaklığı 2.5 ºC’ye kadar artabilecektir. Bu sıcaklık
aynı zamanda çalıştığımız iş kolu olarak yarattığımız artışının yanında deniz seviyesinin önümüzdeki
karbon salımı konusunda da bilinçli olmamız 100 yıl içinde yaklaşık 50 cm yükselebileceği
gerekmektedir. Örneğin benim de içinde olduğum şeklinde simülasyon modeli çalışmaları iklim
turizm sektörü bacasız endüstri olarak anılmaktadır. bilimciler tarafından yapılmaktadır. Küresel sıcaklık
“ artışı ve deniz seviyesinin yükselmesi yerel iklim
Karbon ayak izimiz iki kısımdan
koşullarının değişmesine, ormanların azalmasına,
oluşur. Birincil ayak izi (doğrudan) tarım üretiminin düşmesine, su kaynaklarının
enerji tüketimi ve ulaştırma faaliyetleri ciddi olarak azalmasına yol açacaktır. Bu durum
çölleşmenin artmasına, birçok ekosistemin de
dolayısıyla kullanılan fosil yakıtların yok olmasına veya bozulmasına yol açacaktır. Bu
yanmasından ortaya çıkan CO2 olumsuz gelişmelerin yaratacağı ekonomik ve
sosyal çalkalanmaların çok büyük sorunlara neden
emisyonlarının doğrudan ölçüsüdür. ” olacağı aşikardır.
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün Bu durumda bireysel olarak ne yapabiliriz?
açıklamalarına göre turizm endüstrisi global sera Yaşantımızı idame ettirebilmek için hepimiz
gazı emisyonlarına direkt olarak %5’lik bir katkı çalışmak ve tüketim yapmak durumundayız. İlk
yapıyor. Bununla beraber turizm sektörünün dolaylı etapta bu yazıda da ifade edildiği üzere küresel
olarak yol açtığı faaliyetler de dikkate alındığında ısınmaya faaliyetlerimizle katkıda bulunduğumuzu
%14’e varan bir CO2 emisyonu yaptığı söylenilebilir. fark etmemiz gerekir. Kendi karbon ayak izimiz,
Mevcut durumu itibarı ile turizm sektörü dünyada bu farkındalıkla bu katkıyı nasıl azaltabileceğimiz
atmosferi kirleten 5. sektör durumundadır. Turizm ve doğru ürünü seçme konusunda bize doğru yol
sektörünün omurgası olan havayolu taşımacılığı gösterecektir.
en süratli taşımacılık olmakla beraber en çok CO2
emisyonunun da yapıldığı ulaşım türü olmaktadır. Karbon ayak izimiz iki kısımdan oluşur. Birincil
ayak izi (doğrudan) enerji tüketimi ve ulaştırma
Amerika’dan Çin’e yapılan bir uçak seyahatinde faaliyetleri dolayısıyla kullanılan fosil yakıtların
koltuk başına düşen CO2 emisyonu, ortalama bir yanmasından ortaya çıkan CO2 emisyonlarının
Çinli’nin bir ömür boyu süren faaliyetlerinden doğrudan ölçüsüdür. İkincil ayak izi (dolaylı) ise
kaynaklanan emisyondan daha fazla olmaktadır. kullandığımız ürünlerin imalattan bozulmaya kadar
Hal böyle iken turizme bu bilgilerin ışığında hala olan yaşam döngüsü süresinde ortaya çıkan CO2
bacasız sanayi demek pek doğru olmamaktadır. emisyonlarının ölçüsüdür.