Page 106 - Nurol Dünyası Dergisi - 21
P. 106
Çevre bilimciler tarafından son on yıl içerisinde Karbon analizi bireylerin, şirketlerin, ülkelerin
geliştirilen “Ayak İzi – footprint” kavramı genel kullandıkları ürünlerin üretimi sırasında sarf edilen
olarak doğal kaynakların insanlar tarafından ne enerjiden dolayı doğrudan veya dolaylı olarak atmosfere
kadar kullanıldığının miktar olarak ölçülmesini ifade bıraktıkları karbon miktarının hesaplanması anlamına
etmektedir. Çevrebilimcileri insan ayak izlerini üç boyutta gelmektedir.
ölçmektedirler. Bunlar; ekolojik ayak izi (ecological
footprint), karbon ayak izi (carbon footprint) ve su ayak Konuyu bireysel açıdan ele alacak olursak enerji tüketen
hemen her faaliyetimizin bir karbon maliyeti vardır.
izi (water footprint) olarak ifade edilmektedir. Bazen bu karbon maliyeti çok açık bir şekilde görülebilir.
Seyahat ederken arabamızın egzos borusundan çıkan
Ekolojik ayak izi insan faaliyetleri neticesinde ne kadar gazlarda olduğu gibi. Bazen ise bu durum belirgin
alanın (hektar) kullanıldığının, su ayak izi ne kadar değildir. Çarşıdan satın aldığımız ithal malı ürünlerin
suyun (bir yılda m³ olarak) kullanıldığının ve karbon içine gizlenmiş maddelerde olduğu gibi.
ayak izi de kullanılan enerjinin ne kadar karbondioksit
emisyonuna yol açtığının miktarsal olarak belirtilmesini Karbon ayak izi, bireyin veya bir kuruluşun küresel
ifade etmektedir. ısınmadaki payının bir ölçüsüdür. Enerji harcayarak
yapılan her faaliyetin, her ürünün bir karbon maliyeti
Nurol Dünyası Dergisi’nin Haziran-Aralık 2010 sayısında vardır. Aşağıdaki grafikte sanayileşmiş bir toplumda
“Sudaki Ayak İzimiz” konusunda yazmıştık. Bu sefer de yaşayan bir kişinin karbon ayak izlerinin dökümü
“Karbon Ayak İzimiz” üzerinde duracağız. gösterilmektedir.
“
Çok çevre bilincine sahip bir kişi olabiliriz
ama yaşantımız bunun tersini gösteriyorsa
gerçek anlamda bir çevreci olduğumuz
söylenemez. Üretilen her ürün çevreyi belli
bir oranda kirletmekte, enerji tüketimine ve
karbon salınımına sebebiyet vermektedir. ”
Son yıllarda global anlamda en çok tartışılan konu
iklim değişikliği ve küresel ısınma konusu olmaktadır.
Atmosfere salınan karbondioksit ve metan gazlarının
emisyonundaki artış dünya yüzeyinin sıcaklığını
arttırmakta, meydana gelen küresel ısınma kutuplardaki
buzların erimesine yol açmaktadır. Buzların erimesi
deniz seviyesinin yükselmesine neden olurken eriyen Ülkelerin, şirketlerin ve kişilerin atmosfere bıraktıkları
buzların altından çıkan kara parçaları güneş ışınlarının karbon miktarını belirten karbon ayak izini hesaplamak
emilimini arttırmakta ve buzullarda daha hızlı erimeye mümkündür. Mark Lynas tarafından yazılan “Carbon
neden olmaktadır. Counter” adlı kitapta gösterilen yöntemle yaşamımızın
bir döneminde veya yaptığımız bir faaliyet sırasında
ne kadar karbon salınımına neden olduğumuzu,
Birleşmiş Milletler Hükümetler Arası İklim Değişikliği küresel ısınmadaki kişisel katkı payımızın ne kadar
Paneli (IPCC) çalışmaları küresel anlamda sera gazı olduğunu hesaplayabiliriz. Örneğin yaptığımız bir uçak
salınımlarının 1970 yılından bu yana %70, küresel yolculuğunun neden olduğu karbon emisyonunun ne
sıcaklığın 0,5 0C arttığını, deniz seviyesinin aynı miktarda olduğunu http://www.chooseclimate.org/
dönemde 10 cm yükseldiğini ve Kuzey Kutbundaki kar flying internet sitesinde gösterilen harita üzerinden veya
tabakasının azaldığını göstermektedir. http://www.carboncalculator.org internet sitesinden
uçuş noktalarını seçerek hesaplayabiliriz.
Küresel ısınmanın başlıca sorumlusu atmosferdeki sera
etkisine yol açan gazların oranındaki çok hızlı artıştır. Bu tür kişisel olarak yapılacak bir karbon ayak izi
hesaplaması bizim bir birey olarak ne kadar çevreci
Sera etkisi yaratan gazların başında fosil yakıtların olduğumuzu da ortaya koyacaktır. Dünyada en çevreci
(petrol, kömür, doğalgaz) kullanılmasıyla atmosfere kişi en az enerji tüketen kişidir.
yayılan karbondioksit (CO2) gazı gelmektedir.
105