Page 265 - Nurettin Çarmıklı Babama Söz Verdim
P. 265

gitmiştim. Seçim konuşmasına. Orada bir köye gittim.”

                          dedi. Köyün ismini de verdi.  “Konuşmam bitti. Köy-
                          de bir çeşmeden su içiyordum. Orada bir ağa vardı”,

                          bunları söylerken hep tek tek isimleri veriyor, “O ağa-
                          nın çeşmenin yanında güzel bir evi vardı. İlla çay iç-

                          mek için beni bahçeye davet etti. Bahçeye gittik otur-

                          duk. Onun hukuk fakültesinde okuyan Halil isminde
                          bir de oğlu vardı.” dedi. İşte o zaman Halil Cin, “O Halil

                          benim, efendim.” dedi. Ben bunları dinlerken orada bir
                          kez daha Süleyman Bey’in zekasına ve hafızasına hay-

                          ran olmuştum. Zaten onu o zor günlerinde sık sık ziya-

                          ret etmemin nedeni de ona duyduğum bu hayranlıktı.
                             Bir gün Yavuz Donat bana geldi. Süleyman Bey’e

                          uğramış, Süleyman Bey de ona iki kutu gül reçeli ile

                          bir kitap hediye etmiş. Kitaba baktım, hoşuma gitti. Sü-
                          leyman Bey’e telefon açtım, “Öğleyin ziyaretinize geli-

                          yorum.” dedim. “Yalnız Yavuz’a verdiğiniz hediyeden
                          ben de isterim.” “Tamam, gel.” dedi. Yavuz, yine bana

                          takıldı. Birlikte gittik. Orada oturduk, biraz sohbet ettik.
                          Süleyman Bey korumasını çağırıp “Bir tane de Nurettin

                          Bey’e  verin.” dedi. Ben kitap alıyorum diye düşünerek

                          “Bir tane olur mu efendim?” dedim,  “Benim iki tane
                          de kardeşim var. Birer tane de onlara verin”. “Peki, üç

                          tane olsun.” dedi. Biz biraz daha oturduk, sohbet ettik.

                          Sonra çıktık. Arabaya gittim, şoföre “Hani, kitaplar ne-
                          rede?” dedim. “Ne kitabı efendim?” dedi, “Arabaya sa-




                                                          266




                                                                                             20.12.2005   08:39:19
                 N-Carmikli.indd   266
                 N-Carmikli.indd   266                                                       20.12.2005   08:39:19
   260   261   262   263   264   265   266   267   268   269   270