Page 40 - Nurol Dünyası Dergisi 30
P. 40
akla geliyordu doğal olarak. Fakat o yıllarda porselen sanayi ve
seramik çok popülerdi ve ben de endüstriyel hammaddeler üzerine
bitirme tezimi hazırlamıştım. Bir yandan metal de ilgi alanımdaydı. “Üniversiteyi bitirdiğimde Silivri
Üniversitede dönem stajımı Elazığ Ferro Krom Tesisleri’nde
yapmıştım. O zamanlar bilmiyordum tabii çok sonraları Nurol’a Kum Ocağı’nda işe
girdiğimde öğrendim ki o tesisler de Nurol tarafından yapılmış.
başlamış olsaydım, devlette
Okul bitince ne yaptınız, hemen iş hayatınız başladı mı?
edindiğim deneyimlerin hiç
İşe girmeden önce askerliğimi yapmak istedim. Edirne Süloğlu’nda
yedek subay olarak vatani görevimi tamamlayarak, Kars’a ailemin birine sahip olamayacak, altın
yanına döndüm. Doğu kültürüyle büyüyen her çocuğun ilk hayali
batıda okumak demiştim ya okulu bitiren her gencin ikinci hayali madenciliği hakkında hiç bir şey
de devlet memuru olarak işe başlamak ve mümkünse de bunun
Ankara’da olmasıdır. Benim ailemin de bu yönde ısrarı vardı. Kamuda öğrenememiş olacaktım."
işe alımlar için sınavlar açılıyordu dönem dönem. 1998 yılında Sivas
Divriği Demir Çelik İşletmeleri’nin açtığı sınava girdim ve birincilikle
kazandım. Memurlukta da KİT’lerde daha yüksekti ücretler ve
bizimki de böyleydi. İkinci yıl Malatya Hekimhan’da görev yaptım.
2000 yılında Türkiye Demir Çelik İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne
tayinim çıktı ve sonunda Ankara’ya gelebilme hedefime de ulaşmış
oldum. Bunlar hep benim kendi çabalarımla gerçekleştirdiğim Artık işiniz Ankara’da istediğiniz kurumda çalışıyorsunuz, sıra
sonuçlardı. Başarı odaklı yapım gereği yetinmeyerek hep daha evliliğe gelmiştir sanırım.
iyisine odaklanıyor ve bunun için çaba sarf ediyordum. Bu anlamda
her maden mühendisinin hayali madenciliğin kalbi olan Enerji Evet öyle oldu. Ankara’ya tayin sürecinde bir yakınımız vasıtasyla
Bakanlığı’na bağlı Maden İşleri Genel Müdürlüğü bünyesinde tanıştığım eşim Berna ile 5 Ekim 2001 yılında evlendik. İlk kızımız
çalışmaktır. Ve tabii benim de bir sonraki hedefim buydu ve nihayet Ecesu şimdi 15 yaşında ve TED Koleji’nde okuyor. Büyümesini
2001 yılının sonlarında bunu başarmıştım. uzaktan izledim diyebilirim. Bu süre boyunca çocuğumuzla ilgili
bütün sorumluluk eşimin omuzlarına yüklendi. İkinci çocuğumuz
Bu arada üniversiteyi bitirdiğim zaman yaşadığım ilginç bir anıyı Derin henüz 16 aylık. Aslında ikinci bebeğimizin dünyaya gelişinde de
paylaşmak istiyorum. Okul bitti köyüme gittim ailemin yanına sonra Gürol Bey’in dolaylı bir etkisi oldu. Şöyle ki her zaman problemimiz
da Ankara’ya Çetin Dayım’ın elini öpmeye geldim. Dayım hemen olan kilolarla ilgili bir sohbetimiz esnasında, Gürol Bey eşimle beni
askere gitmemi istemedi bunun yerine bir süre çalışmamı önerdi. diyetisyene gitmeye zorladı. Eşimin sonradan ortaya çıkan yüksek
Bu düşünceyle beni alıp Nurol’a, çocukluk arkadaşı olan Nurettin tansiyon problemi nedeniyle biz ikinci çocuk isteğimizden uzun
Bey’in yanına getirdi. Dedi ki “Tümad Silivri Kum Ocağı’nda çalışsın süre önce vazgeçmiştik. Diyetisyen bu sorunu çözecek şekilde bir
tecrübe edinsin.” Nurettin Bey bana baktı ve çok kararlı bir sesle “ beslenme planı uygulayıp bu problemi ortadan kaldırınca biz de
git askerliğini yap sonra gel buraya” dedi. Bundan 13 - 14 yıl sonra yeniden çocuk sahibi olmaya karar verdik. Eşim Ankara Büyükşehir
“gel buraya” dediği yere geldim ben. Her şeyde bir hayır vardır derler Belediyesi’nde çalışıyor fakat ikinci kızımız doğunca ücretsiz izne
ya. Belki de o gün ben Tümad Kum Ocağı’nda işe başlamış olsaydım, ayrıldı.
devlette edindiğim deneyimlerin hiç birine sahip olamayacak, altın
madenciliği hakkında hiç bir şey öğrenememiş olacaktım ve Nurol da Enerji Bakanlığı bünyesinde yaptığınız görevler hakkında bilgi
altın madenciliğine girmemiş olacaktı. İlginç bir şekilde askerliğim alabilir miyiz?
bittiğinde de, Nurettin Bey askerliğini bitir de gel dediği için yine
Nurol’a gittim. Cumhur’un yanına uğradım önce. Fakat bu defa da O dönemde büyük maden işletmelerinin tamamı kamunun
bana bir kravat hediye edip gönderen kuzenim sayesinde Silivri’ye yönetimindeydi. Maden İşleri Genel Müdürlüğü hem ruhsatlandıran
gitmek nasip olmadı. Gerçekten hayatta tesadüf dediğimiz olayları hem de denetleyen bir kurumdu. Dolayısyla mesleği öğrenebilmek
belki de bir bütünün içinde daha iyi olayların yaratıcısı olarak ve kendini yetiştirebilmek için en iyi mecra olduğunu söylemeliyim.
değerlendirmek lazım. Burada çeşitli bölüm ve kademelerde görevler yaptım. Aynı zamanda
40
30 SAYI DERGI NUROL TR 01.indd 40 24.03.2019 17:53:01