Page 248 - Nurettin Çarmıklı Babama Söz Verdim
P. 248
tubu, Türk-Amerikan ilişkilerinde ağır bir yara açmış-
tı. Öte yandan bir başka devletin Türkiye’ye en ihtiyaç
duyduğu dönemde “benim silahlarımı kullanamazsın”
demesi, yerli savunma sanayinin önemini herkese çok
acı bir şekilde kavratmış oldu.
Savunma sanayine önem verilmesi, aslında cumhuri-
yetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün bize va-
siyetidir. Atatürk, ölümünden tam bir yıl önce, 1 Ka-
sım 1937’de, “Savunma sanayi kuruluşlarımızın, daha
çok gelişmesi ve genişletilmesi için alınan önlemlere de-
vam edilmeli ve sanayileşme çabalarımızda ordu ge-
reksinimi ayrıca göz önünde tutulmalıdır.” demişti.
Atatürk’ün bu vasiyetinin tam anlamıyla yerine getiril-
mesine dönük adımların ciddi anlamda atılabilmesi için
1980’lerin ortalarına kadar beklememiz gerekti. O yıl-
larda, Atatürk’ün işaret ettiği doğrultuda önemli bir ge-
lişme yaşanarak Savunma Sanayii Müsteşarlığı kuruldu.
TAİ, Aselsan ve Havelsan gibi yerli savunma sanayi şir-
ketleri birbiri ardına ortaya çıkarak bu alanda önemli
bir boşluğu doldurmaya başladılar.
1988 yılında, biz de NUROL olarak savunma sanayi
alanındaki yerimizi aldık. O yıllarda Türk Ordusu’nun
zırhlı personel taşıyıcılarına ihtiyacı vardı ve bu araçla-
rın yerli şirketlerin iştirakiyle üretilmesi öngörülüyordu.
Amerikan FMC şirketi, ABD içinde ve dışında zırhlı per-
sonel taşıyıcılar üretmekteydi. Bu şirketle ilişkiye geçip
249
20.12.2005 08:39:17
N-Carmikli.indd 249 20.12.2005 08:39:17
N-Carmikli.indd 249